17 Mayıs IDAHOT, homofobi, bifobi, transfobi ve interfobiye karşı uluslararası mücadele günüdür.

Bu tarihte, Dünya Sağlık Örgütü’nün nihayet eşcinselliği hastalıklar kataloğundan çıkardığı gün olan 17 Mayıs 1990 günü anılmaktadır.

Son yıllarda kaydedilen birçok ilerlemeye rağmen dünyanın bazı yerlerinde LGBTI’ların durumu çok zor, hatta tehlikeli olmaya devam etmektedir. Bu durum maalesef Türkiye için de geçerlidir.

Gerçi, Ankara’da LGBTI etkinliklerine 2017 yılında konulan genel yasak geçen yıl kaldırıldı. Ancak son yıllarda Ankara, İstanbul ve diğer şehirlerde planlanan onur yürüyüşlerine izin verilmemesi ve polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtılması beni endişelendirmektedir.

Üniversitelerinin kampüsünde onur yürüyüşleri düzenledikleri için yargılanan öğrenci ve öğretim görevlileriyle dayanışma içindeyim. Haklarında birkaç yıllık hapis cezası isteniliyor. Böyle bir şey olamaz! Barışçıl bir onur yürüyüşü, bu tür bir suçlama için gerekçe olamaz. Hızlı ve adil bir yargı sürecinin olacağını umuyoruz.

Elbette kamuoyuna yansımayan trajik olayları da unutmamamız gerekiyor: Aileleri ve arkadaşları tarafından reddedilen insanlar, günlük yaşamlarında çevrelerinde kendilerini gizlemek zorunda kalan ve kendi olamayan insanlar, varlıkları yok sayılan, dışlanan ve hatta şiddete uğrayanlar. Homofobi, bifobi, transfobi ve interfobi kurbanları Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de de var.

Bugüne kadar anlamamış olanlara bütün açıklığıyla tekrar söylüyorum: “Aşk aşktır” – Dönmeyiz!

Bu nedenle Türkiye’de her şeye rağmen faal ve özgüveni yüksek bir LGBTI topluluğunun bulunması daha da sevindirici ve onların gücünün bir göstergesidir. Burada insanlar birbirlerine destek oluyorlar ve haklarını birlikte savunuyorlar. Bu insanlara, mümkün olan her yerde desteğimizin devam edeceği teminatını vermek istiyoruz. Türkiye’deki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Bütün LGBTI gruplarına, şahıslarına ve destekçilerine harika, renkli ve eğlenceli bir IDAHOT geçirmelerini dileriz. Sizin yanınızdayım!